Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay, bir televizyonda konuşmasında nerede sarı tabela görsem oraya koşarım açıklamasını yapmıştı, bu açıklamayı yaparken Sayın Bakanın samimiyetini yüzünde görmek mümkündü.
Bakanımızın bu samimiyetini görerek, yıllardır kazı çalışması bir türlü bitirilemeyen, Göstesin kasabasındaki, yani yeni ismi ile Ova ören kasabasındaki “Yassı Höyük” kazı çalışmalarını, turizme kazandırılması için, çalışmaları hızlandırılacak destek bekliyoruz.
İnanıyoruz ki Sayın Bakanımız bu çalışmayı hızlandırıp en kısa sürede, Yassı Höyük’e de sarı tabela astırır ve turizm yeni tarihi mekana kavuşur, ziyaretçileri ile buluşur.
Ova ören Kasabasında, 2007 yılında Kültür Bakanlığı izniyle başlatılan Yassı ve Topak Höyüklerde, Gazi Üniversitesince kazı çalışmaları yapılarak, M.Ö 700 yıllar Hitit medeniyetine rastlanıldı.
M.Ö. 8. yüzyılda hüküm süren Tabal Krallığı’na ait olduğunun anlaşıldığını, höyüğün içinde yapılan kazılarda Demir Çağı’na ait mekanlar ortaya çıkarıldı.
Kazılarda, Demir Çağı’nda da yoğun yerleşime sahne olan surlarla çevrili kentin Hitit İmparatorluğu döneminde özellikle Tabal Krallığı’na bağlı önemli kentlerden biri olduğuna dair bulgulara rastlandı.
Ova ören’de tespit edilen yerleşim stratejisi ve kronolojisine göre, Topak Höyük’te Kalkolitik ve Erken Tunç çağları, yerleşim terası üzerinde Orta Tunç Çağı, sitadel üzerinde ise Geç Tunç ve Demir çağları yaşanmış.
Yerleşimin bu şekildeki yayılışı Ova ören’in giderek bölgenin idari merkezi konumuna yükselmesinden kaynaklanmış.
Topak Höyük ile temsil edilen, Kalkolitik ve Erken Tunç çağlarında daha çok köy görünümündeki mütevazı ve küçük yerleşim Orta Tunç Çağı’nda höyüğün doğu kesimine doğru genişleyerek 500 x 300 m boyutlarına ulaşmış.
Anadolu’nun yazı ile tanıştığı Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda Orta Anadolu (Kayseri-Kültepe) merkezli ticaret kolonileri önemli yol güzergahları üzerine kurulmuş.
Gerek Asur Ticaret Kolonileri Çağı’na tarihlenen çanak çömlek parçaları ve gerekse yerleşim alanının boyutları bu alanın önemli ticaret kolonilerinden (karum veya wabartum) birine ait olabileceğini göstermekte.
Uzun yıllar devam etmesi planlanan Ova ören Kazı çalışmalarının, sonlandırılarak turizme kazandırılması halinde bölgenin kalkınmasında oldukça önemli bir unsur olacaktır.
Turizm açısından ülkemizin en önemli bölgelerinden biri olan Kapadokya’nın bu unutulmuş kasabası, bilimsel kazı çalışmaları neticesinde açığa çıkarılacak arkeolojik eserler sayesinde, kısa bir süre içerisinde vazgeçilmez bir noktaya erişecektir.
Recep Arısoy
Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 24)