Asırlara meydan okuyan Aspendos, mimarisiyle turistleri kendine hayran bırakıyor. Antalya’da yerli ve yabancı turistlerin en fazla ziyaret ettiği ören yerlerinin başında gelen Aspendos Antik Kenti, mimarisiyle ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
Serik’de bulunan Aspendos, turizmin başkenti Antalya’da yerli ve yabancı turistlerin en fazla ziyaret ettiği ören yerlerinin başında geliyor.
Asırlara meydan okuyan Aspendos, mimarisiyle turistleri kendine hayran bırakıyor!
Türkiye’nin turizm başkenti Antalya’da günümüze kadar ayakta kalmış ender antik tiyatrolardan birine ve su kemerlerine sahip Aspendos Antik Kenti, asırlara meydan okurken, turistleri de kendine hayran bırakıyor.
Antik kent, oturma sıraları ile sahne binası bir bütün olarak yapılan antik tiyatro, bir kilometre uzunluğundaki su kemerleri ile dikkati çekiyor. Ayrıca sürdürülen kazı çalışmalarında ortaya çıkartılan 2 bin yıllık iki katlı dükkanlar ve stoa (sütunlu galeri) kompleksi, kentin ticari ve siyasi açıdan önemini gözler önüne seriyor.
Aspendos Antik Kenti Kazı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veli Köse, şehrin her ne kadar kıyıdan kuş uçuşu 12 kilometre içeride yer alsa da bir liman kenti olduğunu belirterek, bu durumun eskiden kente siyasi ve ticari avantajlar sağladığını belirtti.
“Buluntular bölgenin geçmişi açısından çok önemliydi”
2008’den beri Aspendos’ta arkeolojik çalışmalar sürdürdüklerini söyleyen Veli Köse, ilk olarak yüzey araştırmaları yaptıklarını, 2012’den sonra ise Antalya Müzesi başkanlığında kazılar yürüttüklerini ifade etti.
Antik kentte 2014’ten bu yana ise Bakanlar Kurulu kararı izniyle kendisinin başkanlığında kazılara devam ettiklerini dile getiren Veli Köse, “Kazılarımız milattan önce 5. yüzyıla kadar bilinen kentin geçmişini milattan önce 10. yüzyıla kadar çekti. Kazılarda o dönemlere ait seramikler ve figürinler (pişmiş toprak heykelcikler) bulundu. Bu buluntular bölgenin geçmişi açısında çok önemliydi.” şeklinde konuştu.
2 bin yıllık dükkanlar
Kazılarda ortaya çıkarılan 2 bin yıllık dükkanlar ve stoanın önemine değinen Köse, “Bu sene dükkanlar-stoa kompleksinin olduğu bölgede kazılara devam ediyoruz. Özellikle iki katlı dükkanlar ve stoa kompleksinin etrafını dolaştığını düşündüğümüz caddenin kazısını gerçekleştiriyoruz.
Dükkanlar bir şablondan çıkarılmış gibi yapılmış iki katlı odalardan oluşuyor. Dükkanların arkasında bir oda sırası daha yer alıyor. Odaların ofis olarak kullanıldığını ve bazı önemli malzemelerin satış yerleri olarak kullanıldığını düşünebiliriz. Kazıların gösterdiği, dükkanların 300-350 yıl kadar kullanıldığı. İleride kompleksteki kazılarımız ilerlediğinde dükkanların ilk kullanımı hakkında daha farklı şeyler söyleyebileceğiz.” dedi.
Pamfilya bölgesinin en önemli kentlerinden biri
Aspendos’un, Pamfilya bölgesinin en önemli kentlerinden biri olduğunu belirten Köse, Aspendos’un sadece bu iki katlı dükkanlar/stoa kompleksi ile kalmayıp Helenistik dönemde çok katlı market binası adı verilen yapılardan bir tanesine de sahip olduğunu belirtti.
Veli Köse, “Hangi ürünler üretiliyorsa ve depolanıyorsa bu zenginlik Helenistik dönemde de vardı. Bu yapılar kentin ticari ve siyasi zenginliği ile gücünü göstermesi açısından önemli. Aynı zamanda bulduğumuz seramikler çok değişkenlik gösteriyor. Bu da kentte sürekli ekonominin döndüğünün kanıtı.” şeklinde konuştu.
Antik tiyatro, Anadolu’da çok fazla görülmeyen bir yapım özelliğine sahip
Aspendos Antik Tiyatrosu’nun günümüze kadar korunmuş olmasının yapım şeklinden kaynaklandığına dikkati çeken Köse, tiyatronun Anadolu’da çok fazla görülmeyen bir yapım özelliğine sahip olduğunu ifade etti.
Köse, tiyatronun caveası (oturma yerleri) ve sahne binası bütün olarak yapılmış olduğundan günümüze kadar sağlam şekilde kaldığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Aspendos Tiyatrosu, Roma mimarisinin bir ürünü. Günümüze kadar sağlam kalmasındaki bir diğer faktör ise Selçukluların burayı kullanmış olmaları.
Özellikle sahne binasının kuzey ve güney kulelerinin olduğu bölümü Alaaddin Keykubat restore ettirerek, saray olarak kullanmış. Kulelerin ve dış cephenin üzerindeki sıvalar, kırmızı zig zag boyalar Selçuklu’dan günümüze kalmış. Sahne binası da bu kadar iyi korunduğu için tiyatronun önemi artmış oluyor.”
Mühendislik harikası su kemerleri
Arkeologlar için Aspendos Antik Kenti’ndeki su kemerlerinin belki de antik tiyatrodan çok daha önemli olduğunu dile getiren Köse, neredeyse bir kilometre boyunca uzanan günümüze kalmış su kemerlerinden çok fazla olmadığını ifade etti.
Su kemerinin 2 sifonunun ayakta kalmış olmasının da ayrıca önemini vurgulayan Köse, “Su kemerlerindeki sifonlar yaklaşık 25 kilometre uzaktan gelen suyu kente basmak için yavaşlatıyor, orantılı hale getiriyor. Hakikaten bir mühendislik harikası.” ifadesini kullandı.