İtalya’nın Capri adası; limon ağacı kokusunun hakim olduğu sokaklarıyla, sandalet ve mücevher mağazalarıyla tam bir tatil cenneti.
Capri, sadece İtalya’nın değil, kuşkusuz dünyanın en stil sahibi adası. Harper’s Bazaar dergisinin sayfalarına taşıdığı ada; 19’uncu yüzyılda çok değişik kültürlerden entelektüellerin, sanatçıların, meşhur bankerlerin, endüstri tiranlarının ve sıra dışı profillerin aynı yerde buluşmasıyla adeta kültür ve dillerin Babil’i haline geldi. Adaya gelenler kendi kültürünü, giyim tarzını, eşsiz davranış modelini de beraberinde taşırken, bu toprakların çok kültürlü yapısına bir taş daha eklemiş oldu. Farklı kültürlerden gelenler kendi dönüşümlerini adanın ruhuna kattı.
Bugün Capri’ye giden kadınların büyük bir çoğunluğu, şahane alışveriş seçenekleri olan bu adada her şeyden önce bu sandaletlere koşuyor. Capri’de ilk yapmanız gereken şey; sırtınızdaki tüm yükleri geldiğiniz yere geri yollayıp İtalyanların keyif ve gustoyu buluşturan yaşam anlayışına dahil olmanız. Adada birçok farklı otel seçeneği bulunuyor. Hepsinin dekorasyonu çok güzel ve özellikle yerlerin kaplandığı rengarenk Capri seramikleri, size bir tablonun içindeymişsiniz hissi veriyor.
Capri Adası Turları Hakkında Detaylar için Tıklayın
Caprı demek biraz da limon ağaçları demek. Etrafınızı saran limon ağaçlarının mis gibi kokusunu içinize çekmeyi unutmayın. Mutlaka Da Paolino’da yemek yiyin. Limonlu makarnası şahane ama asıl güzel olan limon bahçesi içindeki bu restoranın ambiyansı. Da Paolina’da her zaman meşhur simalarla da karşılaşabilirsiniz (Sabah).