İstanbul’un incisi Pera Palace Hotel, Jumeirah; dünyanın en prestijli dergilerinden Elite Traveler Magazine tarafından belirlenen “Best on the Planet” listesinde yer aldı.
Pera Palace Best on the Planet’de
Yer yüzündeki en iyi 101 Süit odayı sıralayan “Best on the Planet” listesine Pera Palace Hotel, Jumeirah, adını Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph’ten alan, klasik İtalyan stilinde döşenmiş, Haliç’in görkemli panoramasına sahip Franz Joseph Süite ile girdi.
Kuruluşundan bu yana geçen 120 yıl boyunca İstanbul’un hafızası, lüks ve ihtişamın buluşma noktası olan Pera Palace; gerek mimarisi, gerek dekorasyonu ve üstün hizmet anlayışı ile kentin ruhunu yansıtan bir ayna olarak geçmişte olduğu gibi bugünde Türkiye ve dünyanın gözde konaklama merkezi.
Pera Palace 1895 yılında hizmete girmiştir.
Pera Palace Hotel; İstanbul, Beyoğlu, Tepebaşı’nda, Meşrutiyet Caddesi üzerinde yer alan müze oteldir.
1895 yılında hizmete girmiştir. Türkiye’nin Avrupa standartlarındaki ilk otelidir. 101 numaralı odası, Mustafa Kemal Atatürk’ün konakladığı oda olarak bilinir ve müze olarak düzenlenmiştir.
Pera Palas, İstanbullu bir Levanten olan Alexandre Vallaury tarafından tasarlanmıştır. İstanbul’da önemli yapılara imza atmış olan Vallaury, Osmanlı Bankası, Arkeoloji Müzesi’nin de mimarıdır. Art Nouveau, Neo-Klasik ve Oryantalist mimari tarzları bir arada kullandığı Pera Palas, 19. yüzyıl sonu İstanbul mimarisinin tipik bir örneğidir. Planında ve dış görünüşünde neoklasist bir yaklaşım etkilidir.
46 x 28 metre boyutunda dikdörtgen biçiminde bir taban üzerine oturan bina, ikisi bodrum kat olmak üzere dokuz kattan oluşmaktadır. Otelin iç yapıları sistemin tam ortasındaki alanda oluşturulmuş büyük bir aydınlık boşluğu üzerine temellendirilmiş. Giriş katında büyük bir salon olarak düzenlenmiş olan bu boşluk, yani Kubbeli Salon; merkezi konumunun yanı sıra, tüm plan şeması bu mekana göre belirlendiği için binanın da kalbi durumundadır.
Para Palas Kubbeli Salon (Renovasyon Sonrası)
Pera Palas mimarisindeki Art Nouveau tarz, otelin en özgün parçalarından biri, İstanbul’un ilk elektrikli asansörü olan meşhur asansörü çevreleyen merdivenlerde özellikle dikkat çeker. Yapının ortasındaki boşluğun bulunduğu Kubbeli Salon ise, oryantalist mimarinin kendini en çok hissettirdiği bölümdür. Kalan bazı bölümlerde yararlanılan neo-Klasik stil de, otelin eklektik mimari yapısına katkıda bulunmaktadır.
Birinci derece tarihi eser statüsündeki Pera Palas’ın restorasyon projesi, KA.BA Eski Eserleri Koruma ve Değerlendirme – Mimarlık Firması tarafından hazırlandı.

. Otelin iç dekorasyonunu Metex Tasarım Grubu üstlendi. Uygulama ise özel proje ekibi tarafından yürütüldü. Restorasyon, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ve yapısal güçlendirme, taşıyıcı sistem güvenliği, bilimsel koruma ve onarma, yangın güvenlik, mimarlık tarihi, geoteknik değerlendirme gibi bilimsel konularda bu proje için özel olarak bir araya gelen akademisyenlerden ve konusunda uzman profesyonellerden oluşan Danışma Kurulu’nun denetiminde gerçekleştirildi.
‘Müze-otel’ olarak tanımlanan Pera Palas’ın restorasyon-renovasyon projesinin temel konsepti, otelin ‘özgün ve üst düzey bir konaklama deneyimi için en ideal atmosferi sunduğu’ fikri üzerine kuruldu. Pera Palas’ın yenileme çalışmaları iki boyutta yürütüldü.
Bir yandan binanın mimari özellikleri vurgulanıp özgün karakteriyle uyumlu çağdaş ögeler eklenirken diğer yandan da otelin uluslararası standartlarda bir işletme olması için gereken teknik altyapı oluşturuldu. Bu çerçevede otelin tüm teknik altyapısı da yenilendi.
Restorasyon çalışmalarında tarihi asansör de tüm teknik altyapısı yenilenerek korundu. Pera Palas’ın orijinal mimarisinde olmayan ve sonradan eklenen boya gibi niteliksiz eklemeler temizlenerek, yapının dönemin mimarisini yansıtan ilk haline döndürülmesi hedeflendi.
Kubbeli Salon’un üzerinde bulunan ve önceki yıllarda havalandırma amaçlı olarak kullanılan altı kubbenin üzerindeki cam tavan, orta boşluktan tüm lobi katının doğrudan güneş ışığı almasını sağladı. Renovasyon sırasında yapılan bir diğer yenilik de, günümüz gezginlerinin seyahat ihtiyaçları dikkate alınarak tasarlanan 380 m² büyüklüğündeki SPA oldu. Otelin en büyük salonu durumundaki Galata da, yenileme çalışmaları sırasında eklenen bölümlerden bir diğeri.
Milano’nun Yeni Yıldızı: The Radisson Collection Hotel, Santa Sofia Milan