Osmanlı mutfağı, İtalya’nın başkenti Roma’da tanıtıldı.
İtalya’da antropoloji alanında faaliyet gösteren Antrocom Onlus Derneği ve Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nin katkılarıyla, Roma’daki Giuseppe Tucci Doğu Sanatları Müzesi’nde Osmanlı mutfağı ve kültürünü tanıtan “Osmanlılarla bir akşam yemeği” etkinliği düzenlendi.
Etkinlikte ilk olarak, Türkiye’ye ve Osmanlı mutfağına olan sevgisini gizlemeyen Venedik Ca’ Foscari Üniversitesi Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Maria Pia Pedani’nin, Osmanlı mutfağına ilişkin kaleme aldığı “Büyük Osmanlı Mutfağı: Kültür ve Tadın Tarihi” isimli kitabı tanıtıldı.
Türk mutfağını “büyüleyici” olarak niteleyen Doç. Dr. Pedani, yaptığı sunumda, Türklerin mutfaklarında Asya’dan Anadolu’ya göçleri sırasında bulundukları coğrafyalar ve toplumlardan doğrudan etkilendiğini belirtti. Pedani, Osmanlı’ya gelene kadar Türklerin mutfağında, Çin, Pers, Arap, Selçuklu, Bizans etkilerinin görüldüğünü, çeşitli yemeklerden verdiği örneklerle anlattı.
Pedani’nin kitabına ilişkin sunumunun ardından etkinliğe katılan konuklara, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nin deneyimli aşçısı Ali Öztürk’ün hazırladığı Osmanlı mutfağında yer alan kuru fasulye, pilav, dolma, börek, iç pilav, kestaneli kuzu tandır, çoban salata, tatlı olarak da baklava, zerde, sütlaç gibi tatlardan oluşan Osmanlı mutfağından ikramlar yapıldı.
Etkinliğe ilişkin Türk gazetecilere konuşan Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, Pedani’nin Osmanlı mutfağına ilişkin çok güzel bir sunum yaptığını belirterek, “Gördüğünüz gibi katılım oldukça yoğun ve bence bu akşam bizim çok zengin olan Osmanlı mutfağımızın tanıtımı açısından çok başarılı bir akşam oldu. Herkes, yemeklerimizin lezzetinden bahsediyor. Herkes, Osmanlı mutfağının zenginliğine hem ağız tadıyla hem de verilen konferans vesilesiyle bir kez daha tanık oldu” diye konuştu.
Yemekleri test edip etmediği sorulan Büyükelçi Akil, kendisinin bu tatlara aşina olduğun, asıl yabancı konuklarının ne düşündüğünün önem arz ettiğini ifade ederek, “Onlar da memnuniyetle bahsediyorlardı. Bence bunu sadece kibarlık olsun diye söylemiyorlar. Tabaklardaki doluluk oranını görünce bunun sözden fiile çıktığını gördüm” dedi.
“Bu kitap benim Türkiye’ye olan sevgimden doğdu”
”Büyük Osmanlı Mutfağı: Kültür ve Tadın Tarihi” isimli kitabın yazarı Maria Pia Pedani de “Bu kitap benim Türkiye’ye olan sevgimden doğdu. Birçok sefer Türkiye’ye gittim. Eşim de bir gurme. Bu, benim Osmanlı mutfağını tanımama yol açtı. Bursa’ya giderseniz İskender kebap, Konya’ya Mevlana’nın Türbesi’ne giderseniz tandır kebap, Edirne’de de pek çok farklı lezzetle karşılaşabilirsiniz. Osmanlı mutfağı pek çok kültürden gelen farklı elementlerin oluşturduğu çok güzel bir armoni. Bu mutfak hoşuma gidiyor” ifadesini kullandı.
Pedani, böyle lezzetli yemekleri yapan bir aşçısı bulunduğu için büyükelçinin şanslı olduğunu kaydetti.
Maria Pia Pedani, Osmanlı mutfağında en sevdiği yemeğin Çerkez tavuğu olduğunu, tatlılardan da Sütlaç’ın ilk sırada geldiğini dile getirdi.
Pedani’nin gurme olan eşi Antonio Fabris de “Benim karım pek çok defa Türkiye’ye gitti. Ben de Türkiye’ye, mutfağına, tabaklara ve içindekilere, gastronomiye yönelik ne varsa aşık oldum. Bir yemek tercihi yaptığınızda aynı zamanda bir kültür tercihinde bulunuyorsunuz. Vejeteryanların, et yemeyi reddetmelerini anlayabiliyorum ama Türkiye gibi etin lezzetli olduğu örneğin tandır kebap reddedilemez” dedi.
Fabris, gecedeki yemeklerin de iyi hazırlandığını ve çok lezzetliği olduğunu kaydetti.