Tarihi Bulgar Sosyalist Hareketi’nin geçmişine uzanan Buzludzha Anıtı’nın ilk adı Peak’tir. Yapının ismi daha sonra Hadzhi Dimitar tarafından değiştirildi.
Bulgaristan’da resmi törenler ve siyasi toplantılar için büyük bir yapıt dikilmesi kararlaştırılmıştı ve bunun için bir fon oluşturuldu. İnşaatına başlanan yapıtın önemi, komünist Bulgaristan’ın bir sembolü olmasıydı.
Bulgaristan’ın her köşesinden halkların bağışlarıyla pul satışı yapılarak para toplandı ve 1981’de anıt kamuya açıldı. Uzay dairesine benzeyen yapıt, o dönemin mimari anlayışından oldukça farklıydı.
Tepede kurulmuş olması, görkemini daha da artırıyordu. İnşasında binlerce işçinin ve sanatçının görev aldığı Buzludzha, 7 senede tamamlanmıştı. Yapıtın iç kısmının tavanında yeşil bir zeminin üstüne komünizmin sembolü orak-çekiş ikonu koyulmuş, toplantı alanına 500 metrekare mozaik yerleştirilmişti. Daire binanın yanına da uzun bir sütun dikilmişti.
Komünizmin yıkılışıyla Buzludzha kaderine terk edildi
1989’a gelindiğinde Bulgaristan’da komünizmin son bulmasıyla, anıtın hali içler acısı bir hale geldi. Terk edilikten sonra bir daha kullanılmayan Buzludzha, çoğunlukla vandalların uğrayarak, mozaikleri yok ettiği, pencereleri kırdığı, dekorasyonunu bozdukları harabe bir yere dönüştü.
Sonrasında anıtın Bulgaristan’daki komünist partiye verilmesi projesi doğdu. Hatta sonrasında Buzludzha Projesi isimli bir vakıf kuruldu. Üyeleri hevesli gençlerden oluşan vakıf, 2,5 milyonlu ülkenin nüfusunun tamamından para toplanması gerektiğini açıkladı.
Restorasyon için proje tasarlandı
Bağış fikrinin yaratıcısı Mimar Dora Ivanova, Bulgaristan tarihinde önem taşıyan bir bağış etkinliğinin yeniden canlandırılmasını, çok sayıda insanın emeğiyle kurulan anıtın restore edilmesini görmeye çok istekliydi.
Bayan Ivanova, devlet binalarının önemli olduğunu; çünkü ülke tarihinin bir parçası olduklarını düşünüyordu. Projeye göre salonda 400 kişilik oturma yerleri olacak, sanat ve tarihin iç içe geçtiği bir mekan kurulacaktı. Dairenin etrafındaki koridorda farklı tarihi periyotlar temsil edilecekti.
Sosyalizmi sembolize eden mozaikler kurulacaktı. Koridorların uzun ve koyu renklerle boyanmasını tasarladı, bu ise Osmanlı hakimiyetinin sembolü olacaktı. Ayrıca binanın bazı mekanları Bulgaristan liderlerinin varlığına adanacaktı.
WTS’nin Çocuk Dostu Tatil Ücretleri ile yüzde 75 indirim sahibi olun.
Tüm bu tasvirler binaya eklendikten sonra üzerilerinde sütunlar yükselecekti. Kurulacak bir panoramik asansörle ziyaretçiler sütunun en üst kısmını da gezebilecekti. Asansör sayesinde ziyaretçiler içeride Bulgaristan liderlerinin isimlerini görecekti.
Buzludzha Projesi’nin bir diğer heyecan verici tasarısı olarak mekana girenler, dev kızılyıldız işaretini de görecekti.
Hatıraları giderek silinen bir rejim
Bu maliyetli ve nostaljik ayrıntılar içeren proje için gerekli bağış toplanamadı. 2009’da iktidara gelen Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, nihayet anıtı sosyalist partiye bıraktıklarını açıkladı.
Bugüne gelindiğinde Sovyetler rejiminin Bulgaristan’daki önemli bir sembolü olan bu yapıt artık oldukça yıpranmış vaziyette. Bir dönem komünist rejimin ruhuyla uyumlu olarak ateşli konuşmaların yapıldığı, resmi törenlerin düzenlendiği, kitlelerin toplandığı Buzludzha, hatıraları giderek silinen bir rejimin son kalelerinden biri.
Farklı coğrafyalardan ziyaretçilerin görmeye geldiği bu sıra dışı anıtın gelecekte restore edilmesi umuluyor.