Japonya denince akıllara hemen gelen Geleneksel minyatür ağaç süsleme sanatı olan Bonsai’nin geçmişi bin yıldan daha eskilere uzanıyor. Japon halkı doğa sevgisi ve tutkularını ilk dönemlerden bu yana yüzeyde bırakmamış; doğayı yaşatmayı, tutkudan da öteye bir sanat haline getirmiştir. Böylelikle tıpkı İkebana’da olduğu gibi Bonsai gelenekleri de zamanla geliştirilmiştir.
Bir tek tohumdan minyatür de olsa yüzyıllar boyu yasayacak bir ağacın yetiştirilmesini temel alan Bonsai kavramı artık evrensel bir nitelik kazanmış durumdadır.
Bonsai tutkusu bütün dünyada barışı sağlayacak köprülerin kurulmasına ve dünya ulusları arasında iyi niyet ve kardeşlik duygularının geliştirilmesine son derece olumlu katkılarda bulunabilecek bir sanat dalı olarak önemini daima koruyacaktır.
Dünyanın en egzotik ülkelerinden biri olan Japonya’ya gelen turistlerin ilgisini ve büyük beğenisini kazanan minyatür ağaçları mutlaka yerinde görmek gerekir.
Eğer Japonya’ya turistik bir seyahat yapacaksanız gitmeden önce mutlaka bonsai ile ilgili yazıları okumanızda fayda var.
WTS kalitesi ve güvencesiyle Japonya Turları sizi bekliyor.
Japonya’yı ziyaret eden yabancılar kaldıkları otelin lobisinde veya konuk olarak gittikleri bir evde seramik bir kap içinde boyu 45 – 60 cm.yi geçmeyen bir çam veya akgürgen ağacıyla karşılaşıverince hayrete düşerler. Yakından bakıp ağacın en azından 10 – 15 yaşında olduğunu anlayınca hayretin yerini merak ve takdir duyguları alır.
Omiya’daki Bonsai Köyü’nde Bonsai yetiştiricileri elli yılı aşkın bir süredir bu sanatın en güzel örneklerini vermektedirler. Bu köyde kurulmuş olan yetiştirme merkezlerinde minyatür ağaç yetiştirme sanatının çeşitli örnekleri sergilenir ve amatöründen profesyoneline kadar herkese satılır.
Bonsai’in geçmişi bin yıldan daha eskilere uzanır. İkebana düşüncesi Bonsai’de de egemendir. Japon halkı doğa sevgisi ve tutkularını ilk dönemlerden bu yana yüzeyde bırakmamış; doğayı yaşatmayı, tutkudan da öteye bir sanat haline getirmiştir. Böylelikle tıpkı İkebana’da olduğu gibi Bonsai gelenekleri de zamanla geliştirilmiştir.
Bonsai temel malzemeleri yaşayan bitkiler ve ağaçlardır
Bonsai temel malzeme olarak yaşayan bitkileri ve ağaçları kullanır. Ancak bu noktada saksı içinde bitki veya çiçek yetiştiriciliği ile Bonsai arasındaki farkı önemle vurgulamak gerekir. Saksı bitkileri genellikle yeşillikleri ve çiçekleriyle hayranlık uyandırır.
Bonsai da bir saksı veya kapta yetiştirilen bitki ve ağaç olmakla birlikte ayrılık Bonsai’nin doğrudan doğruya doğayı yansıtmasında yatar. Saksı içindeki bir bitki doğayı insana bir bütün olarak yansıtmaktan uzaktır.
Ama yine aynı saksı içindeki bir kayısı ağacı, hele çiçekleri de açmışsa, kişiyi sanki kuşların cıvıldadığı, meltemin serin serin estiği bir vadiye götürür.
Bu Bonsai örnekleri kuşaklar boyunca bakıcılarının özeni ve doğanın zenginliğiyle günümüze kadar gelmişlerdir ve kim bilir daha kaç kuşak boyu yasamaya devam edeceklerdir. Bu nedenle Bonsai için “Bitmemiş Sanat Eseri” deyimini kullanabiliriz.
Bonsai’nin Yetiştirilmesi
Bonsai için seçilen fidan saksıya yerleştirildiğinde, saksının seçilen bitkinin su gereksinimini yeterince karşılayabilecek bir yapıda olmasına dikkat edilir. Saksı toprakla doldurulduktan sonra sulama işleminin büyük bir özenle sürdürülmesi gerekir. Sulamada esas her kök ucunun yeterince nemlenmesini sağlamaktır.
Fidan büyüyüp filizlendikçe fazlalıklar budanır. Ancak, saksıya konduktan iki veya üç yıl sonra bitkinin kökleri saksıyı hemen hemen tamamen dolduracak kadar büyümüş olacağından saksı değiştirmek, bunu yaparken de köklerdeki fazlalıkları budamak gerekir. Köklerdeki fazlalıklar budanmadığı takdirde bitkinin su emebilmesi, dolayısıyla nefes alması zorlaşır.
Bu nedenle saksının değiştirilmesine geçilir. Saksı değiştirme işlemi bitkinin uyku halinde olduğu bir sırada, yani ilkbaharda goncalarının açılacağı zamandan önce yapılmalıdır.
Bunun için bitki önce saksıdan çıkarılır, köklerinden gerekli budamalar yapılır – ki bu genellikle köklerin üçte birinin budanması demektir ve eski saksıdaki toprağın üçte biri yeni saksıya yerleştirildikten sonra bitkiye istenen sekli vermek üzere üst dallarda veya gövdede gerekli budama işlemlerine geçilir.
Sonunda bitki üstü taze topraklı yeni kabına yerleştirilir. İki, üç hafta içinde budanan köklerden yeni kökler çıkar. Budama yoluyla zindeleştirilmiş olan bitkinin dallarından yeni yeni dallar fışkırır. Ancak, yetiştirici bu yeni dalları, filizleri ve goncaları gerektiği şekilde devamlı olarak budamayı sürdürür.
Bonsai kurudukça sulanmalı
Bonsai genellikle açık havada uygulanır, ilkbaharla sonbahar arasında Bonsai günde iki – üç kez sulanır. Ancak sulamada dikkat edilecek husus, toprağın devamlı olarak nemli kalmasını sağlamak değil, kurudukça sulanmasıdır.
WTS kalitesi ve güvencesiyle Japonya Turları sizi bekliyor.
Soğuk iklim olan yerlerde, belirli bazı Bonsai türlerinin soğukla doğrudan teması önlenmelidir. Bütün bitkilerin yetiştirilmesinde olduğu gibi Bonsai türlerinde de gübreden yararlanılmalıdır. Saksı değiştirme işlemi tamamlandıktan sonra, sıcak yaz ayları hariç, bitkiye Ekim ayına kadar gübre verilebilir.
Bu arada zararlı böceklerden koruyucu ilaçların da rahatlıkla kullanılabileceği kuşku götürmez. Böylelikle, bazı belirli Bonsai türlerinin hastalanıp kuruması önlenmiş olur.
Japonya’da Bonsai için en uygun bitki türleri çam ve meşe familyalarından gelen kızıl cam, kara çam, Ezo ladini, ardıç, sedir, dikenli ardıç gibi dört mevsim boyu yapraklarını dökmeyen ağaçlar ve mevsimlere göre yaprak dökmekle birlikte dayanıklı türlerden Kaede çınarı, Japon gri kabuklu karaağaç, kayın, Çin ayvası, kiraz ve Japon kayısısıdır.
Çünkü doğada da bu ağaçlar koruluklar halinde bulunmaktadır. Yıllar süren bir çalışmadan sonra artık olgunluk çağına erişen Bonsai örnekleri son şekillerini, yetiştiricinin estetik anlayışına göre seçtiği bir tepsinin üstünde bulurlar. Tepsinin üstünde Bonsai örneğinin doğal çevresi büyük bir ustalıkla yansıtılır.
Bugün Japonya’da Bonsai sahibi olanların büyük bir çoğunluğu bunları miras yoluyla devralmıştır. Ama onlar da hayatları boyunca bu son derece tatminkar hobiyi sürdürürler. Kentlerde oturan apartman sakinleri balkonlarında, ya da evlerinin bahçelerinde Bonsai ile uğraşırken kendilerini doğanın kucağında hissederler ve bir dereceye kadar kentleşmenin kaçınılmaz sonucu olan doğadan uzaklaşmanın eksikliğini gidermiş olurlar.
Japonya’da birçok Bonsai derneği kurulmuştur. Bu derneklerin çoğu şirketlerin bünyesinde oluşturulmuştur. Bu kuruluşların en büyüğü olan Japonya Bonsai Derneği, kar gütmeyen bir kuruluş olarak 1965 yılında eski başbakanlardan Shigeru Yoshida’nm başkanlığında kurulmuştur.
Shigeru Yoshida’nm vefatından sonra dernek başkanlığını devralan Nobusuke Kishi de Japonya’nın eski başbakanlarındandır. Derneğin ülkede 239 şubesi bulunmaktadır.