Gaziantep Üniversitesi, Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim GİRİTLİOĞLU’nun Bir Akademisyen Bakış Açısıyla Her Şey Dahil Sistemi ve Türk Turizmi başlıklı yazısı;
Turizm sektörü Türkiye açısından son yıllarda önemini oldukça arttıran ve ülke ekonomisine önemli düzeyde ekonomik katkı sağlayan sektörlerden birisidir. Son yıllarda ülkemize gelen turist sayısı ve turizmden elde edilen gelirlerin artış göstermesi de bu düşünceyi kanıtlar niteliktedir. Ülkemizin turizmden elde ettiği gelir miktarsal olarak turist sayısına bağlı artarken turizm sektöründe daha fazla nitelikli gelir elde etmenin göstergesi olan kişi başına ortalama turist harcamasının ise son yıllarda bu artışa paralel olarak azaldığını görmekteyiz. Bu durumun temel nedenlerinden birisinin ise şuanda ülkemiz deniz-güneş –kum turizmini önemli derecede etkisi altına alan her şey dahil sistemi olduğunu söylemek hiç yanlış olmaz.
Her şey dahil sistemi turistin belirli bir bedel ödeyerek, konaklama tesislerindeki konaklama, yeme içme, eğlence ve diğer bazı hizmetlerden yararlanmasıyla söz konusu olan bir sistemdir. Bu sistem kapsamında turist tatile başlamadan önce bir miktar para ödemekte ve tatili boyunca konaklama işletmelerinde sunulan hizmetlerin bir çoğundan hatta bazı işletmelerde tamamından bir daha ekstra ücret ödememek üzere sınırsız bir şekilde faydalanmaktadır. Türkiye’ye gelen kişi sayısı ve turizmden elde edilen gelirin miktarsal artışının bu derece hızlı olmasında bu sistemin etkili olması yatmaktadır. Ancak miktarsal gelir artışıyla birlikte Türk turizmi için önemli bazı sıkıntıların da bu sistem dahilinde yaşandığını görmekteyiz.
Her şey dahil sistemi, deniz-güneş-kum turizminde Akdeniz çanağındaki önemli rakiplerimiz olan İspanya ve Yunanistan’a göre en yaygın ülkemizde uygulanmaktadır. Bu sistem ülkemiz konaklama tesislerinde o derece benimsenmiştir ki artık belirli bir bölge ya da ilçe değil hemen hemen tüm sahil bölgelerinde her şey dahil furyası kendini göstermektedir. Üstelik tesisin yıldız sayısı veya kapasitesine bakılmadan bugün küçük ölçekli konaklama tesisleri bile her şey dahil uygulaması adı altında bu sistemi farklı içerik ve farklı kalitelerde misafirlerine sunmaktadır.
Yakın bir zamanda bir araştırma için bulunduğum Antalya’da yabancı kökenli üç büyük tur operatörünün tatil için yayınladığı dergileri incelerken, Türkiye için özellikle yapılan her şey dahil sistem vurgulamalarının reklam ve pazarlamalardaki etkinliğinin maalesef Yunanistan’da daha fazla doğal ve tarihi güzellikler üzerine odaklandığını gördüm. Bu da yabancı tur operatörlerinin özellikle Türkiye’yi ve Türkiye’deki deniz-güneş –kum turizmini bu şekilde akılda bırakmayı mı? hedefledikleri sorusunu düşünmeme neden oldu. Öte yandan İspanya, bu sistemi Türkiye kadar yaygın uygulamayan ve Dünya turizminde gerek turist sayısı gerekse turizmden elde edilen gelir açısından ilk üç içerisinde yer alan bir Avrupa ülkesidir.
İspanya’da bu sistemin uygulanması ise belirli bir şarta bağlanmış ve bağlanan şarta göre her şey dahil sistemini uygulayacak tesis yerleşim yerine en az 30 km uzakta olmalıdır. Böylelikle turizm için İspanya’yı ziyaret eden bir turist eğer turizm merkezine yakın bir tesiste konaklıyorsa, tesiste Oda kahvaltı (BB) veya Yarım Pansiyon (HB) konaklayacak, tesiste sunulan diğer hizmetler için de para ödeyecek, turist sadece konakladığı tesiste kalmayacak, dışarıya çıkıp çeşitli turistik faaliyetlere katılacak ya da çeşitli turistik faaliyetlere katılma isteği oluşacaktır. Bu durum ise İspanya’nın turizmden daha fazla gelir elde etmesini sağlayan temel unsurlardan birisidir.
Her şey dahil sistemi bizim ülkemizde ise önlenemez şekilde yerini almıştır. Artık turistik şehir ve ilçe merkezlerindeki tesislerde bile her şey dahil sistemi uygulanmakta ve ülkemizi ziyaret eden turistlerin önemli bir kısmı sadece havaalanı, konaklama tesisi ve yine havaalanı üçlemesinde ülkemizdeki turistik faaliyetlere katılarak!!! ülkemizi terk etmektedir. İşin biraz daha üzücü tarafı ise ülkemizi ziyaret eden turistler yerel kültür, gelenek görenek ve el sanatlarından veya önemli turistik çekiciliklerimizden olan müzeler, tarihi yapılar ve doğal çekiciliklerden hiçbirisini görememektedir. Kaldığı otelden dışarıya çıkan turist ise dışarıda çok fazla zaman geçirmemekte ve zaten geçirmesine gerek kalmadan otellerde sunulan hizmetlerin büyüsüne kapılarak kaldığı otele hemen geri dönmek istemektedir. Bu durum ise her şey dahil sisteminin kişi başı ortalama turist harcamasına olan azaltıcı etkisini bizlere göstermektedir.
Yrd. Doç. Dr. İbrahim GİRİTLİOĞLU