Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, hem marina hem kruvaziyerle ilgili deniz turizminin gelişmesi için seferberlik ilan ettiklerini belirterek, ülkeye gelen turistlerin daha uzun süre kalabilmelerinin önünü açmak istediklerini söyledi.
Günay, İzmir’de düzenlenen Kamu ve Deniz Turizmi Birliği Derneği sektör toplantısı ile Deniz Turizmi Birliği Derneği Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kitle turizminde elde ettiği başarıyı deniz turizminde gösteremediğini dile getirerek, deniz turizminin desteklenmesi, özendirilmesi ve geliştirilmesi gereken bir alan olduğunu kaydetti.
Deniz turizmine ilişkin altyapının iyileştirilmesi anlamında son dönemde önemli adımlar atıldığını, buna rağmen Türkiye’nin, halen Akdeniz’deki yat bağlama kapasitesi içinde yüzde 10’un altında paya sahip olduğuna işaret eden Günay, son yıllarda İzmir’in özellikle kruvaziyer turizmde önemli gelişmeler kaydettiğini, ülkeye bu yolla gelen turist sayısının üçte birinin İzmir’e geldiğin ifade etti.
Günay, İzmir’de Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı, DLH Genel Müdürlüğü tarafından planlanan ve ihalesi yapılacak 5 marina projesi bulunduğunu, bunlarla yat bağlama kapasitesinin bin 500’lerden 7 bine çıkacağını kaydederek, ”Türkiye deniz turizminde olması gereken noktanın gerisinde. Havayolunda, karayolunda nasıl başarı sağladıysak 2023 vizyonuyla hem marina hem kruvaziyerle ilgili önemli bir gelişme sağlamak için bir seferberlik ilan etmiş durumdayız” dedi.
Marina yatırımcılarının bürokratik güçlükler yaşadığını, yatırım yapmak isteyenin ”bir bürokrasi cenderesine” girdiğini ifade eden Günay, bakanlıkların yatırımcıya engel çıkarmak değil, engelleri kaldırmanın adresi olduğunu söyledi.
Vize engeli
Yat turizmi yoluyla Türkiye’ye gelen turistlere 3 aylık vize şartını getiren genelgeyle ilgili çalışma yaptıklarını da belirten Günay, şunları kaydetti:
”Türkiye’de konutu bulunan turistlerin, Türkiye’ye sağlık için gelen, yat sahibi olanların bu ülkede daha uzun süre kalmalarının önünü açmak istiyorum ama dar bir bakış açısıyla herhangi bir bakanlık bürokratik bir genelge çıkarıyor ortaya. Yatı olan niye 6 ay kalmasın- ‘3 ay kaldın çık, dışarda 3 ay kal tekrar gel’. Yahu, denizimizi mi bitirdi, yeşilimizi mi tüketti, nedir yani, bunu anlamamız mümkün değil. Bu konuda çalışıyoruz. Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı ile müzakeremiz oldu. Bakan arkadaşımız konuyu bizimle paylaştı ve bizim görüşümüz doğrultumuzda İçişleri Bakanlığı’na bir müracaatları var. Cevabını bekliyoruz.”
Günay, turizm sektörünün ülke ekonomisi için çok önemli olduğunu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı hesaba göre ekonomiye 23 milyar dolarlık katkısının bulunduğunu, ancak bütçedeki 11,5 milyar dolarlık net hata noksanının yarısının turizm gelirlerinden oluştuğu dikkate alınırsa, turizm gelirlerinin gerçekte 28-30 milyar arasında olduğuna dikkati çekti.
Turizmin, bu gücüyle cari açığın kapatılmasında en önemli paya sahip olduğunu belirten Günay, bu sektörün çeşitlendirilerek katma değerinin artırılması gerektiğini söyledi.
Günay, sektörün artık, tek çatı altında toplanarak kendini yönetebilir hale gelmesi ve kendi kaynaklarını, fonlarını oluşturmasının gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
”Türkiye’de başka bazı lobiler var. Belli örgütlenmelerin tekelini yakalamış olan lobiler. Onlar, ‘yeni odaklar, güç merkezleri olmasın, yeni örgütlenmeler olmasın’ diyor. Geçen dönem ne yazık ki bunu kıramadık. Bu dönem başka formüller arıyoruz. Ben bütünüyle turizmcilerin bir çatı altında toplanmasının tanıtım açısından bize çok büyük kaynak oluşturacağını düşünüyorum. Bir problemle karşılaşıyoruz. Nereden çözeceğiz, nereden kaynak bulacağız diye uğraşıyoruz. Bizim yasal altyapısı olan bir birliğimiz olsa elimizin altında kriz anları için kullanabileceğimiz bir fonumuz olsa veya ortak reklam kampanyası ihtiyacımız olsa genel bütçe içinde kaynağım var mı yok mu derdinde olmam, hemen o açığımız oradan kapatırız.”