Geçtiğimiz yaz dünyaevine giren ve balayı için Endonezya’yı tercih eden Hilal Kosif Piles ve Javier Piles çifti, balayı tatillerinde yaşadıklarını anlattılar.
Kosifler Oto Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Hilal Kosif Piles ve eşi Javier Piles, balayı tatillerini Endonezya’da geçirdi. Çift, hayatlarının bu en özel tatilini, balayı hazırlığındaki çiftler için Şamdan Plus’ta anlattı.
Eğer aradığınız biraz sakinlik, biraz huzursa ya da kendinizi hem doğaya yakın bulmak hem de farklı bir kültürle tanışmak istiyorsanız, Endonezya harika bir seçim. Yaklaşık 250 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi olan Endonezya, 17 bin 508 adadan oluşan bir ülke. Bu adalardan sadece birkaçını görmek bile insanın 1-2 haftasını alıyor. Biz de iki haftalık tatilimizde, elimizden geldiği kadar Endonezya’yı tanımak istedik ve birkaç adasını gezdik.
Endonezya Turları Hakkında Detaylı Bilgi İçin Tıklayın
Masaj İçin Bali Adası’na
İlk rotamız özellikle masajıyla ünlü Bali Adası oldu. Bali’nin görülmesi gereken birkaç bölgesi var. İlk üç günümüzü Ubud’ta geçirdik. Ubud Sankara Otel’de kaldık. Balayı çiftlerine yapılan havuz ve oda süslemeleri, karşılama ikramları otelde geçirdiğimiz anları daha da özel kıldı. Otel, hem şehir merkezine hem de görülmesi gereken yerlere yakın. Doğanın içindeki konumuyla kendinizi ormanın içinde gibi hissediyorsunuz. Ubud’da neredeyse her yer pirinç tarlası. Pirinç tarlaları bazı restoranların manzaralarını oluşturuyor. Kendi bahçesinde yetiştirdiği sebzeden meyveye kadar her şeyi organik olan bu restoranlarda o gün ne pişiyorsa mutfakta, onu yemek mümkün. Herhalde en fazla meyve suyu içtiğimiz tatillerimizden biriydi Endonezya. Akşam yemeğini otelinizin dışında romantik bir yerde yemek isterseniz, Samaya Ubud’un içindeki Swept Away restoranını önerebilirim.
Balayı çiftiyseniz size nehrin kenarında, sürprizlerle dolu bir akşam yemeği hazırlıyorlar, kesinlikle tavsiye ederim. Ubud’da ayrıca Locavore Restaurant da gidilmesi gereken yerlerden biri. Ubud etrafında tipik Bali hediyeleri almak isterseniz; sizlere birkaç yer önerebilirim; Ubud Art Market, Sukawati Art Market ve Celuk Village. Ubud’da harika birkaç gün geçirdikten sonra Seminyak’a gidiyoruz. Orada seçtiğimiz otel The Samaya Seminyak. Uçsuz bucaksız bir sahilin yanındaki bu otel, odaları ve servisiyle bizi çok etkiliyor. Sabah ilk yaptığımız şey okyanusun kenarında dalga sesleriyle beraber yoga yapmak oluyor, daha sonrasında da kahvaltı yine okyanusun kenarında. Bali’ye gelmişken, Bali masajını denememek olmaz. Bu otelde mutlaka bir Bali masajı yaptırmanızı öneririm. Masaj, ikramları, çiçekli süslemeleriyle harika bir deneyime dönüşüyor. The Samaya Seminyak Oteli, şehrin tam merkezinde.
Bali Adası Balayı Turları İçin Tıklayın
Eğlenmek mi istiyorsunuz? KuDeTa, hemen otelin yanında. Alışveriş mi yapmak istiyorsunuz? Seminyak caddeleri onlarca renkli butiğiyle elinizin altında. Özellikle yazlık kıyafetler bulabileceğiniz birçok butik var. Güzel bir akşam yemeği mi yemek istiyorsunuz? Seminyak’ta bulunan en güzel restoranlar otele çok yakın. Eğer daha özgür olmak istiyorsanız, otele sizin için bir motosiklet kiralamasını söyleyebilirsiniz. Yarım saat içinde sizin için bir motosiklet ayarlıyorlar. Biz gün içinde gitmek istediğimiz her yere motosikletle giderek hem güzel Bali havası almış olduk hem de dar caddelerindeki trafikten kaçmış olduk. Bu kaçışlardan birindeyse, Tanah Lot Tapınağı’na gittik. Orada kutsal sayılan yılana dokunduk, harika bir güneş batışı ile tapınaktaki gezimizi sonlandırdık. Balililer sabah ve akşam yaptıkları seremonileri, ünlü Bali dansı olan Keçak dansını mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Bali yemeklerinden mutlaka denemeniz gerekenler şöyle; nasi goreng (Endonezya usulü kızarmış pilav), mia goreng (Endonezya usulü kızarmış noodle), tikka masala soslu tavuk ya da balık. Seminyak’tan sonra doğaya daha çok yaklaşmak için, Bali’den ayrıldık.
Ve Endonezya’nın Lombok Adası’na gittik. Adanın neredeyse her yeri yeşillik ve yol yok denecek kadar az. Adanın sanırım sayılı otellerinden birinde, Oberoi Otel’de kaldık. Oberoi Otel, konumuyla adanın korunaklı bir köşesinde yer alıyor gibi. Rahat ve huzurlu birkaç gün geçirmek için ideal. Otel, isterseniz sizlere meşhur üç adadan oluşan Gili Adaları’na gitmek için bir bot ayarlayabiliyor. Yaklaşık 15-20 dakika süren bu mesafedeki adaları mutlaka gezmenizi öneririm. Adalar da Lombok Adası gibi daha yeni gelişiyor. Adaların üzerinden çok, okyanus altı inanılmaz. Biz bir gün şnorkelle daldık ve büyük deniz kaplumbağaları ile yüzdük.
Huzur Arayanlar için ideal
Lombok Adası’ndan sonraki durağımız Flores Adası oldu. Adanın sayılı otellerinden birinde, Plataran Komodo Resort’ta kaldık. Deniz kenarındaki bu otelin hiçbir lüksü yok ama inanılmaz bir huzuru var. Eğer dalış yapıyorsanız, mutlaka bu adaya gitmenizi öneririm. Dalmak dışında gününüzü dolduracak fazla bir aktivite yok denebilir. Flores’ten sonra artık dönüş yoluna geçmek üzere yola çıktık. Tekrar Bali’ye dönerek, bu sefer Bali’nin Nusa Dua bölgesini keşfe gittik. Büyük otelleriyle ünlü, turistik bir yer olan Nusa Dua’da St. Regis Bali otelini önerebilirim. Harika odaları, servisi ve içindeki ünlü Kayuputi restoranı ile harika bir deneyim sunuyor. Endonezya tatilimiz, sürprizler ve deneyimlerle dolu, renkli, keyifli ve en başta huzurlu bir tatil oldu. Biraz huzur arayanlara, yeni keşiflere çıkmak isteyenlere, yeni deneyimler yaşamak isteyenlere, öğrenmeye açık olanlara, özellikle de balayı çiftlerine Endonezya’yı tavsiye ederim.
Tropik Adalar Romantik Balayı Turları İçin Tıklayın