Pazartesi, 18 Ocak 2021
No Result
View All Result
Turizm Tatil Seyahat
Abone Ol
  • Turizm
  • Sektörel
  • Otel
  • Alışveriş
  • Ekonomi
  • Tatil
  • Fuarlar
  • Spor
  • Politika
  • Seyahat
  • Magazin
  • Sağlık
  • Dünya
  • Turizm
  • Sektörel
  • Otel
  • Alışveriş
  • Ekonomi
  • Tatil
  • Fuarlar
  • Spor
  • Politika
  • Seyahat
  • Magazin
  • Sağlık
  • Dünya
No Result
View All Result
Turizm Tatil Seyahat
No Result
View All Result
Anasayfa Turizm

Ayça Şen’in gözlemleriyle Selanik

Yusuf Yusuf
11 sene önce
Turizm
0
22
SHARES
168
VIEWS
WhatsApp ile GönderPaylaşTweetle

Selanik’le ilgili gözlem şeylerimi aktarmak üzere bilgisayar makinemin başına geçtim sevgili gözleriyle okur. Selanik’e tekerlekli arabamızla gittiğimizi daha önce deklare etmiştim.

Daha gitmeye karar verdiğimiz gün, düz taban olmayışımızla birlikte, Yunanistan’ın ikinci bir kez battığı, kredi notunun benim okul notlarıma dönüştüğü haberi geldi ve bir zamanlar denize dökmek için sabırsızlandığım Yunanistan’a karşı içimde bir sempati uyandı sevgili barışşinas okuyanlar.

Yunanlıların ne kadar ehli keyif olduklarını anlatmama bilmem gerek var mı. Dükkânlarını sabah 10’da açıp, dörtte kapıyorlar. Hafta sonları ise daha geç açıp daha erken kapıyorlar. Kimsede ya bir batıyoruz, ya bir ekonomi çöktü, ya bir çalışayım diye en ufak endişe yok. Bütün şehir halkının yüzünde huzurlu ve sadece kendi istediği hayatı yaşamanın verdiği bir ferahlık.

Selanik’e girdiğimizde çok kalabalık ve piyasa bir şehirle karşılaştık. Feci piyasaydı. Nasıl diyeyim size, ben diyeyim Bebek gibi, siz deyin Etiler.

Hemen içim sıkıldı. Çünkü ben böyle balıkçı kasabası tadında, deniz kenarındaki bir tavernaya oturduğumuzda ahtapotların gidip kalamarların geleceği, martı seslerinin serin ama üşütmeyen poyraza karışacağı, lacivert denizin üzerinde güneş ışınlarının mücevher gibi parıldayıp, her taraftan buzuki seslerinin fışkıracağı bir şehir bekliyordum. Burası deniz kenarı olmakla birlikte sanki hayvancılıkla geçiniyor gibi karasal ve kırmızı et kolesterollü bir enerji hâkimdi.

Arabadan iner inmez sekiz saat araba kullanmanın da verdiği bunaltıyla arabadaki herkesle kavga etmeye başladım. Arabadaki herkes de sekiz saat oturmanın verdiği yassımayla onlar da birbiriyle kavga etmeye başladı. Göz gözü gözmüyordu. Sonra Ata’m geldi aklıma ve ortama adalet ve barış duygularını hatırlatmak amacıyla “Arkadaşlar kendinize gelin; senelerdir bu anı bekliyorduk. Selanik’e geldik ve olacağı bu muydu. Etrafta bizi böyle Türkçe kavga ederken gören düşmanlarımız ne der sonra. Haydi birlik olalım, Türk kardeşliğini buraya da getirelim, Atam’ın evinin önünden geçelim” dedim ve arkadaşlarım da bu dokunaklı konuşmamla hüzünlenip birbirlerinden özür dilediler.
Yolculuğumuz güzelleşmeye başlamıştı. Ancak bendeniz her şeyden önce biraz kan şekerimi yükseltmeyi planlıyor, kendimi lezzet deryasına gark etmek istiyordum. Derken şehrin çok büyük gözükmesine rağmen her yerini yürüyerek dolaşılacağına uyanarak en tepeye, bir zamanlar Türklerin oturduğu mahalleye çıktık. Burada bir kilisenin yanındaki tavernaya oturduk ve papazların da gelip yemek yediği bu tavernada 40 yuro yani 80 liraya dört kişi deliler gibi yedik. Tavernaya dediğim, gayet şık, gayet nezih, tam bir Cumhuriyet beyefendisi kıvamındaki bir adam ve çocuklarının işlettiği restorana.

Zaten Selanik beyefendiliği diye bir durum varmış. Atinalılar ne kadar hödükse (kusura bakmasınlar ama kendi aralarında da böyle derlermiş) Selanik’teki sokak delileri bile birer beyefendi.

Şehir üç kısımdan oluşuyordu; Türkler en üstte dağa doğru, Rum ve Yahudiler de deniz kenarına yakın. Atatürk’ün doğduğu Türk konsolosluğu yanındaki konaksa bu her iki kısmın tam ortasında, Selanik’in en gözde ve sosyetik caddelerinden birinin üzerinde.

Hatta Ata’m da amma zengin çocuğuymuş, havalı semtte doğmuş diyerek aramızda konuştuk. Doğduğu köşk de acı kahve tonlarda, parıl parıl cilalanmış, üzerinde Türkçe ziyaret günlerinin yazdığı, Arnavutköy’deki zenginlerin restore ettirdiklerine benzer, üç-dört katlı bir ev.

Bunun dışında kadınlar burada son derece özgür. Gecenin bir körü tenha sokaklarda tek başlarına gezip istedikleri kadar dışavurumcu giyinebiliyorlar. Cinselliğe doymuş ancak kadınları da ilgisizlikle rencide etmeyecek kadar hoş bir kıvamları var. Kendim için söylüyorsam namerdim. Sadece şehrin vibrasyonundan anladım.

Bu kadar yakınımızda bu kadar medeni bir Avrupa şehri olduğunu görünce oldukça şaşırdığımı da ifade etmeliyim.
Bu tip yerlere gelince aslında ne kadar baskı altında yaşadığımı fark ediyorum. Şimdi aranızda bendenize ‘nankör şey’ diyenler vardır ancak bu derin ve iliklerime işlemiş baskı ve korku, bu tip özgürlükçü yerlerde omuz kaslarımın rahatlamasıyla derdini anlatıyor.

Eğer üretim, zenginlik, ağır sanayi gibi dertleriniz yoksa, hayata gününüzü gün etmeye geldiğinizin fevkindeyseniz Selanik’e gidin derim. Ay bu da tam akbabalık gibi olur mu. Adamlar batarken bizim gidip oralarda dolaşmamız, öleceğini düşündükleri canlının üzerinde takılan akbabalara benzer mi?

Utandım ha şindi.

Neyse ki bizim köşk orada. Üstteki oda benim.
Birinç birinç…

Ayça Şen / Radikal

Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 6)

İlgili Yazılar

Uludağ beyazlara büründü
Turizm

Uludağ beyazlara büründü

Türkiye’nin en büyük şelalesi: Tortum Şelalesi
Turizm

Türkiye’nin en büyük şelalesi: Tortum Şelalesi

Burası da ‘ Sivas ‘ın Pamukkale ‘si’
Turizm

Burası da ‘ Sivas ‘ın Pamukkale ‘si’

Turistler kasım ayında deniz keyfi yaptı
Turizm

Turistler kasım ayında deniz keyfi yaptı

Rus acente temsilcileri Antalya ’da bir araya geldi
Turizm

Rus acente temsilcileri Antalya ’da bir araya geldi

Nefes aldıracak ekoturizm durakları
Turizm

Nefes aldıracak ekoturizm durakları

Bungalov tatiline ilgi arttı
Turizm

Bungalov tatiline ilgi arttı

Yunanistan ’ın en özel plajı: Appagio
Turizm

Yunanistan ’ın en özel plajı: Appagio

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Popüler Turizm Haberleri

  • Jinhae Kiraz Çiçeği Festivali

    Güney Kore Festivalleri

    83 shares
    Share 32 Tweet 20
  • İtalya Plajları ve En iyi 10 İtalya Plajı

    124 shares
    Share 50 Tweet 31
  • Kuşadası’nda yıllar sonra kar yağışı

    27 shares
    Share 11 Tweet 7
  • Amerika’nın En İyi 10 Plajı Açıklandı

    64 shares
    Share 26 Tweet 16
  • En Güzel İsviçre Gölleri: Birbirinden Güzel 10 Göl

    28 shares
    Share 10 Tweet 7
HOT AFFILIATES

Önerilen

Yurt içi turizmin 2019 yılı karnesi: 10 Milyon kişi

Yurt içi turizmin 2019 yılı karnesi: 10 Milyon kişi

HOT AFFILIATES

Turizm Tatil Seyahat

Dünyanın en çok okunan internet gazetesi şimdi Türkiye'de! Güncel turizm haberleri ile diğer tüm kategorilerde son dakika haberleri en hızlı şekilde sizlere ulaştıran geniş kapsamlı bir haber portalıyız.

Kategoriler

TurizmTatilSeyahat Anadolu Ajansı Abonesidir.

En Son Haberler

Yurt içi turizmin 2019 yılı karnesi: 10 Milyon kişi

Yurt içi turizmin 2019 yılı karnesi: 10 Milyon kişi

Çıldır Gölü üzerinde bisiklet turu heyecanı

Çıldır Gölü üzerinde bisiklet turu heyecanı

Uludağ beyazlara büründü

Uludağ beyazlara büründü

Facebook’ta Beğen

Sosyal Medya

Abonelik

Ücretsiz Abone olun.


Türkiye ve dünyadaki en önemli turizm haberleri e-posta adresinize gelsin.

Reklam Ver

TurizmTatilSeyahat.com üzerinde Hot Affiliates reklamları vermek için Fenomen Reklam ekibi ile iletişime geçebilirsiniz.

  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim

2020 © Turizm Tatil Seyahat

No Result
View All Result
  • English [EN]
  • Anasayfa
  • Turizm
  • Sektörel
  • Otel
  • Alışveriş
  • Ekonomi
  • Tatil
  • Fuarlar
  • Spor
  • Politika
  • Seyahat
  • Magazin
  • Sağlık
  • Dünya

2020 © Turizm Tatil Seyahat

Araç çubuğuna atla