Antalya’nın turizm merkezlerinden Alanya’da 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilen Alanya Kalesi, UNESCO’da kalıcı olmak istiyor.
İlçede 10 hektarlık yarımada üzerinde Helenistik dönemde kurulan ve etrafı 6 kilometre uzunluğunda surlarla çevrilen Alanya Kalesi, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine uzun yıllar ev sahipliği yaptı. Kadim tarihiyle 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan kale, üzerindeki yapıları, surları ve ihtişamıyla turizm merkezi ilçenin en çok ziyaret edilen mekanlarından biri oldu.
Aylık ortalama 140 bin ziyaretçi ağırlayan ve Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Eravşar başkanlığında 30 yıldan bu yana devam eden kazı çalışmalarıyla tarihe ışık tutan Alanya Kalesi’nin, UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne alınması için ilçede yoğun çalışma yürütülüyor.
Alanya Kalesi Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Eravşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Alanya Kalesi yerleşkesindeki İçkale’de 30 yıldır kazı çalışması yapıldığını anımsatarak, bu yılki kazıların da bir süre önce tamamlandığını söyledi.
Kale içindeki küçük kalıntılardan yola çıkarak gerçekleştirdikleri çalışmalarda büyük yapılara ulaştıklarına değinen Eravşar, şunları kaydetti:
“2018 kazı çalışması sırasında küçük bir yapı kalıntısı vardı. Niteliğini bilmiyorduk. Bunu takip ederek kalıntıyı anlamaya çalıştık. Bu kalıntının bulunduğu alanın etrafı büyük bir duvarla çevriliydi. Kazınca Selçuklu dönemine ait bir hamam bulduk. Hamamın bazı duvarları yıkılmış. Bu dönemde kullanılan hamamın, sarayın kullanımına tahsis edildiğini düşünüyoruz. Çevresindeki çevirme duvarı, sarayla bağlantılı bir şekilde devam ediyor. Sarayın hamam kısmının doğu tarafında külhanı var. Burada ocak kısmı ve üzerinde devam eden su deposu bulunuyor. Arkasında sıcaklık mekanı ve özel yıkanma odası birbirini takip ediyor. Hamamın iki farklı periyodunun olduğunu düşünüyoruz.”
Eravşar, Selçuklu hamamının yarısından fazlasının bu yılki kazılarda gün yüzüne çıkarıldığını, gelecek sene de tamamının ortaya çıkarılıp restorasyon çalışmasına başlanacağını belirterek, kazılarda ortaya çıkarılan eserlerin tasnif edildikten sonra sergileneceğini dile getirdi.
Kazı ve restorasyon çalışmaları devam etmesine rağmen gerek surları gerekse ihtişamıyla her yıl milyonlarca turisti ağırlayan kalenin aylık 140 bin kişi tarafından ziyaret edildiğini anlatan Eravşar, şöyle dedi:
“Kalede geçtiğimiz yıllarda gezi güzergahı yapıldı. Engelsiz bir ulaşım sistemi kuruldu. Herkes İçkale’nin her tarafını rahat bir şekilde dolaşabiliyor. Diğer bölümlere de gezi güzergahı yapılması ve ziyaretçilerin kalenin her tarafını sorunsuz bir şekilde dolaşması gerekiyor.”
Eravşar, kalenin manzarasının ve kendisinin etkileyici olduğuna, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın da kaleyi aldıktan sonra sarayını buraya inşa ettiğine dikkati çekerek, “Türkiye’ye gelip bu kaleyi görmeden giderseniz hayatınızdaki en büyük eksikliklerinizden birini doldurmadığınızı düşünürüm. O yüzden herkesin buraya gelerek Alanya Kalesi’ni görmesini istiyorum. İnsan hayatında ölmeden önce görülecek yerler diye bir liste yapmalı ve bu listenin ilk on yeri arasına Alanya Kalesi’ni mutlaka koymalı diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.