Gezi Parkı eylemlerinde polisin tutumuna Avrupa’dan tepkiler gelmeye devam ederken AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Parlamentosu’nu eleştirdi.
Egemen Bağış, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Sn Ashton ve Fule’nin Türkiye’nin AB üyelik ve reform sürecine daha da sahip çıkılması gerektiği yönünde yapıcı mesajlarını önemsiyoruz ama Avrupa Parlamentosu’nda bazı Parlamenterlerin medyatik olmak uğruna saçmalama özgürlüklerini doyasıya kullanma heveslerini de gözlemliyoruz. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Neyi, nasıl yöneteceğini de gayet iyi bilir. Avrupa’nın en reformcu ve güçlü Hükümeti Türkiye’de işbaşındadır. Sayın Erdoğan’ın liderliği ve karizması, eziklik yaşayanların sorunudur” ifadelerini kullandı.
AP Gezi Parkı tasarısını onayladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Aldıkları kararları tanımıyorum” dediği Avrupa Parlamentosu (AP), bugünkü oturumunda Türkiye’deki Gezi Parkı protestolarına yapılan sert müdahalenin eleştirildiği bir tasarıyı onayladı.
AP Genel Kurulu’nda Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yapılan oylamada, hükümetin sert şekilde eleştirildiği tasarı kabul edildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti belde belediye başkanları toplantısında bugün yaptığı konuşmada “Dün Avrupa Birliği Parlamentosu’nda birileri çıkıp bir şeyler söylemişler. İlgili bakanlarım da gerekli görüşmeleri yaparlar. Avrupa Parlamentosu’nun bizlerle ilgili kararı ben tanımıyorum” demişti.
AP’de kabul edilen tasarının maddeleri şöyle;
Sosyalistler, Liberaller, Yeşiller, Hristiyan Demokratlar ve Muhafazakarların ortak hazırladığı ve bugün oyçokluğuyla kabul edilen tasarıda şehir ve bölgesel kalkınma planlarında halka danışılması çağrısı yapıldı.
Ekonomik kalkınmanın sosyal, çevresel, kültürel ve tarihi faktörlerle dengelenmesi ve tüm projelerde çevresel değerlendirme analizlerinin yapılması istendi. – Olaylarda polisin aşırı güç kullanmasından endişe duyulduğu belirtilerek Başbakan Erdoğan’ın birleştirici ve uzlaşmacı yaklaşması gerektiği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın olumlu yaklaşımlarının memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Türkiye’ye demokratik kurumlar, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve temel özgürlüklerinin güçlendirilmesi çağrısı yapılırken; polis ve yargı mensuplarının bireysel hak ve özgürlüklerin önceliği, işkence ve kötü muameleyle mücadelede uluslararası standartlar konusunda sürekli eğitime tabi tutulmaları gerektiği belirtildi.
– İfade özgürlüğünün önemine değinilen kararda Türkiye’de basın özgürlüğünün sağlanması gerektiği belirtilirken ve medyanın artan oranda otosansüre yöneldiği vurgulanarak Türk hükümetine yeni bir medya yasası hazırlaması çağrısında bulunuldu.