Çin’in 751 milyar dolarlık e-ticaret pazarı, bu yaz iki yeni lüks platformun piyasaya çıkmasıyla birlikte ileri yönlü bir hamle yaptı.
Bu ayın başında, Çinli e-ticaret devi Alibaba Group, kendisine ait olan ve işletme-tüketici arası hizmet sunan T-mall sitesinin bünyesinde yer alan seçkin markalara ayrılmış ve sadece davetiyeyle dahil olunabilen bir platformu, Luxury Pavilion’u faaliyete geçirdi. Platformdaki minimum harcama koşulu yıllık 15.000$ seviyesinde, ancak Alibaba’nın en çok para harcayan müşterileri, yıllık olarak ortalama 45,000$’lık ürün satın alıyor.
Alibaba’nın ultra zengin çevrimiçi alışverişçilere hitap etme çabalarını takip eden baş rakibi JD.com, satın alınan ürünlerin şık giyimli kuryeler tarafından elden teslim edildiği, ‘white glove’ olarak adlandırılan sisteme sahip bir teslimat hizmetini kullanıcılara sundu.
Çinli markalaştırma ve kreatif uygulamalar ajansı Creative Capital China’dan Louis Houdart, bu platformları karşılaştırdı: “Luxury Pavilion, tabii ki daha içerik yönelimli bir platform iken T-mall, tıpkı Amazon gibi tonlarca içerik sunan bir platform olma özelliğini taşıyor.”
Bu iki yeni platform, global lüks tüketim pazarının sadece %2 ile %4 arasında bir büyüme kaydedeceğinin öngörüldüğü bir dönemde ortaya çıkıyor. Bu büyüme oranı, geçmiş yıllardan daha düşük ve lüks markaları, Çinli e-ticaret sektörüne yönelik algılarını aşmaya teşvik ediyor.
Lüks markalar daha önceleri, Alibaba’nın sahibi olduğu T-mall ve JD.com gibi Çin’in önde gelen çevrimiçi perakende platformlarında çok fazla temsil edilmiyordu. L2’nin kısa bir süre önce yayınladığı Lüks Çin başlıklı rapora göre, T-mall’da tüketici ürünleri markalarının %100’ü, JD.com’da ise %98’i resmi olarak bulunuyor. Buna karşılık, T-mall’da lüks markaların sadece %24’ü ve JD.com’da ise sadece %10’u yer alıyor. Bu durum, sahte satıcı ve satış endişesinin yanı sıra, Çin’deki çevrimiçi perakendecilerin sadece kitle pazarına yönelik olduğuna dair kamu algısından kaynaklanıyor.
Ancak lüks satışlar, artan bir biçimde anakaraya taşınıypr. Daha sıkı gümrük kontrolleri, yurtdışı alışverişlerine ve izinsiz satışlara sınır koyuyor ve aynı anda yurtiçi satışları teşvik ediyor.
Lüks seyahat markaları, lüks ürün sağlayıcılarıyla aynı endişeleri taşımıyor. Bu markaların, doğrudan Çin’deki tüketicilere ürün satan perakendecilerin uykularını kaçıran lojistik konularında endişelenmeleri için hiçbir sebep bulunmuyor. Seyahat sağlayıcıları kendi hizmetlerini satabilirler, ancak deneyim genellikle başka bir ülkede gerçekleşir. Seyahat sağlayıcılarının nakliye veya teslimatı değil, pazarlamayı ve ödemeleri dikkate almaları gerekiyor.
Kaynak; 1